Bound by Flame İnceleme
“Kyuubi Bi Dur Allah’ını Seversen, Zaten Ortalık Karışık”
Bound by Flame ile yapımcı ekip fantastik dünyaya adım atmış. Klasik bir fantastik hikayede olabileceği gibi insan, elf gibi ırklara karşı bir tehdit ortaya çıkıyor. Deadarmy adı verilen bu tehdit dünyayı silip süpürmekte. Diğer ırklar için umut azalmış durumda, ancak Deadarmy’e karşı gelen topluluklar hala varlığını sürdürüyor. Freeborn Bladesde bunlardan bir tanesi. Fakat asıl amaçları Deadarmy’yi yok etmekten ziyade paralı askerlik yapmak. Oyunumuz da Freeborn Blades üyesi olan Vulcan ve yandaşlarının büyücü topluluğu Red Scribes’ı koruma göreviyle başlıyor.
Hikaye ana hatlarıyla böyle olsa da ana karakterimiz Vulcan için durum başka. Onun içinde bir iblis var. Oyunun başlarında içinize kaçacak ve benliğinizde ayrı bir kişi olarak yaşayacak bu iblis kötü olduğu kadar güçlü de. Anime veya manga takip edenler şimdiden “ee, bu Naruto” demişlerdir. Yapımcı ekip konuyu Naruto’dan olduğu gibi çalmış. Zaten özgün olmayan hikaye iblisin işin içine girmesiyle birlikte sıvama çalışmalarına geçiyor.
Hikayede pek bir numara yok. Hikaye akışına baktığımızda da durum iç açıcı değil. Üstüne karakterlerin çoğu da yavan. Bunların başında ana karakterimiz Vulcan geliyor. Ciddi yerlerde saçma sapan espriler yapması, ufak da olsa yer alan mizahın tek kaynağı olması, Freeborn Blades üyesi olmasının dışında hakkında hiçbir arka plan bilgisine sahip olunmaması gibi detaylar Vulcan’dan soğumanıza yol açıyor. Diğer karakterler de aynı şekilde oldukça başarısız.
Bir RPG’nin can alıcı noktalarından olması gereken diyaloglar da oldukça özensiz yazılmış. Sanki yeni yetme birinin eline kalemi vermişler gibi duruyor. Bir de tabii ki seçim meselesi var. Oyun, yapacağınız seçimlerin kaderinizi değiştireceğini basa basa vurguluyor, ancak icraata geçince ortada ne seçim kalıyor ne de kader. Ufak tefek değişiklikler dışında seçimlerinizin ölümcül bir etkileri yok.
“Elimizde Bir Üst Modeli Var Ama Daha Kötüsünü Vereceğiz”
Mars: War Logs’un The Witcher 2’nin oynanış mekaniklerini aldığını söylemiştim. Bound by Flame temelde aynı mekaniği kullansa da biraz farklılıklar yapmayı tercih etmiş ve ortaya daha kötü bir sonuç çıkmış. Dövüşlerde warrior ve ranger olmak üzere iki ayrı duruş biçiminiz var. Warrior’da çift elli bir kılıç, ranger’da ise iki hançer kullanıyorsunuz. Her birinin kendine özgü avantajları var fakat ikisinin de en büyük eksisi dodge, yani kaçma özelliğinin olmaması. Warrior korunma ve blok kurma üzerine kuruluyor. Ranger’daysa korunmak etkisiz, blok kırma yerine de geriye doğru kaçma var. Tek bir tuşla atağın geldiği yönden geriye doğru kaçıyorsunuz. Bu sistem de bir saldırıdan kaçarken diğerine yakalanmak (ama vurulmamak), geride ateş varsa onun içine atlamak, kaç-vur kaç-vur ikilemini sadece iki tuşa basarak oyunun başından sonuna kadar yapmak gibi eksileri beraberinde getiriyor. Başarılı olan bir mekaniği almışlar yerine “ya onu yapacaksın ya da diğerini, he bir de sadece geriye doğru kaçabileceksin” mantığını getirmişler. Bu da Spiders’ın en büyük hatası olmuş.
Dövüş mekaniğindeki en kötü taraflardan biriyse zorluk. Oyunda aşırı dengesiz bir zorluk var. Buradaki kastım Dark Souls tarzı bir zorluk değil. Bound by Flame daha çok rakibin saldırısı 5 vuracağına 30 vursun sistemini benimsemiş. Yani herhangi bir mantığı yok. Sürekli korunmanız veya kaçmanız gerektiğinden de oynayışı en basite indirgemeniz gerekiyor. Sonuç olarak sıkıcı dövüş sahneleri sizi bekliyor. Aynı zamanda yanınızdaki dostların yapay zekasının kıt olması sizi daha da sevindirecektir(!).
Daha önceki paragraflarda içimizde bir iblis olduğunu söylemiştim. Bu iblisin getirdiği özelliklerden biri alev gücü. İblisin gücünü alev topu fırlatmak, silahı alevlendirmek ve koruma kalkanı oluşturmak gibi işlevlerde kullanabiliyorsunuz. Burada Mars: War Logs’taki büyü sisteminin aynısı kullanılmış. Aralarındaki tek fark bütün büyülerinizin alevden oluşması.
RPG mekaniklerinde de büyüde olduğu gibi bir yenilik yok. Loot sistemi aynı, yetenek ağacı aynı, craft sistemi aynı… Geliştirici ekip Mars: War Logs’tan itibaren ne yaptı demekten kendimi alamıyorum. Bu yüzden oyunun bu taraflarına hiç değinmek istemiyorum.
İki Arada Bir Derede
Grafikleri eski nesil ve yeni nesil olarak ayrı ayrı değerlendirecek olursak Bound by Flame ikisinde de sınıfta kalıyor. Eski nesil konsollarda görsel kalite belki sizi çok rahatsız etmeyecek, ancak kesinlikle tatmin de etmeyecek. PC ve PlayStation 4 cephesine baktığımızda bu kez eski nesil konsolların için iyi, yeni nesil içinse tatminkar olmayan bir grafik kalitesi ortaya çıkıyor.
Teknik detaylardaki en büyük sıkıntı animasyonların vasat olmasının yanında karakterlerde mimik denen bir şeyin olmaması. Yıl olmuş 2014, hala daha sadece ağzı oynayan karakterler görebiliyoruz.
“Biraz Çalışın da Gelin”
İncelemeyi kısaca özetlemek gerekirse Bound by Flame her alanda ya başarısız olan ya da ortalamayı geçemeyen bir oyun. Mars: War Logs’u orta çağda geçen fantastik bir evrene taşıyın, dövüş mekaniklerini de biraz kötüleştirdiniz mi karşınıza Bound by Flame çıkıyor. Aksiyon / RPG açlığından yanıp tutuşmadığınız takdirde uzak durmanızı öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder