18 Ekim 2015 Pazar

Orjinal Olan Oyunlar




“Telif Hakkı” isimli uygulama ile birlikte gündeme gelmekte olan konular. Toplumdaki yozlaşma ve de bunun bilgisayar sektöründeki etkileri ile yeni yasanın masaya yatırılmış olduğu geniş perspektifli uzun bir makale. Çevresinde olup bitmekte olanları farklı gözlerle incelemeyi seven okuyucular için çok karanlık ütopyalar!

Telif Hakkı İle Bilgisayar Sektörü

Son zamanlar içerisinde gündemi oluşturmakta olan bir konu var. Orijinal ve de lisanslı oyun dağıtımı artık son derece ciddiye alınıyormuş. Bu konu da yeni yasa tasarısı ile beraber hukuki olarak da bu ciddiyetini kanıtlar bir nitelikte gündemdeki yerini almakta. Lafın Türkçe’si ise kopya oyunları bulmak bundan sonra eskisi kadar kolay olmayacak. Çünkü artık bir telif yasası mevcut. Bu yasa aslında pek çok yorumu da getirmeyi başardı. Benim amacım geniş bir perspektiften başlayıp bu yasanın artı ve de eksilerini incelemek olacaktır. Bunu da yapar iken izlenimlerimi bir bilgisayar oyuncusu olarak sizler ile paylaşacağım.

Çeşitlilik Bir Renk Getirebilir

Windows’un plansız bir şekilde ve  de hiç hesapta yokken bu denli genişlemesinin sayesinde pc’ler çok yaygın bir  hale geldi. Plansız ve de hesapsız dedim çünkü normal bir şekilde hiç kimse bu kadar geniş bir kitleye bu kadar kısa bir süre içerisinde egemen olamaz. Yani Windows işletim sistemi de olur, AmigaOS işletim sistemi de olur, BeOS işletim sistemi de olur, MacOS işletim sistemi de olur, Linux işletim sistemi de olur. Bunların hepsi birer işletim sistemidir. Ancak bir akıl küpü olduğu iddia edilmekte olan Bill Gates’in işportacı zihniyeti ve de kurnaz stratejilerinin sayesinde bugün pek çok insan Windows işletim sistemini kullanılmaya mahkum bırakılmış bir durumda. Ne yazık ki öteki alternatiflerin hiç bir şekilde farkında bile olamadan.

Konuya yeniden dönecek olursak Windows işletim sisteminin altında çalışmakta olan bu PC oyunların dağıtımı artık çok daha sıkı önlemler ile gerçekleşecek. Bundan elbette ki oyun firmaları ve de bu işten ekmeğini kazanmakta olan insanlar kazançlı olarak çıkacaklar. Bu da olması gereken ve de işin benim saygı duymakta olduğum kısmı. Fakat bu telif yasasını bazı bölümler dev aynasında göstermekteler. Benim bakışım ise tam olarak bu aynaya olacak.

Bize Sunulmakta Olan(sundurulan) Değerler

Bilgisayar kullanıcıları ve de bu yola gönül vermiş olan insanlar bana göre toplumda kendini ifade edebilmeyi başaran nitelikli insanlardan oluşmaktadır. Genç ve de üretken bir bölümdür. Nedendir bilinmiyor bu kesimin niteliği medya ve de basılı yayın aracılığı ile sunulan değerle tekdüzeleştirilmeye çalışılıyor. Bugün hepimizin bilinçaltına sokulmaya çalışılmakta olan televoleler, Tarkan'ın klonları, şaşalı etilerin barları, gece kulüpleri, jip'e sahip zengin çocuk ve de manken kadar ince kızların birliktelikleri, yaratıcılıktan uzak bir medya, özelliksiz gazete yazarları, provokatör olan spor yorumcuları bunların sonucudur.

Kısır Döngü Olan Teknoloji

İşte telif yasasına tam olarak geçmeden hemen önce bilgisayar sektörünün de bu yozlaşma zincirinin bir halkası olma yolunda ilerlediğini üzülerek gün be gün izlemeye devam ediyorum. Bilgisayar Dünyası Amiga’nın da çöküşü ile birlikte bütün rengini yitirmiş bir durumdadırlar. Her an yeni ürünler kısa sürede piyasaya sürülmekte. Ne güzel teknoloji çok fazla ilerliyor. Aslında bir hile ve de düzen mevcut. İnsanlar ya bunu göremiyor ya da hiç bir şekilde görmek istemiyorlar. Başta intel de olmak üzere pek çok firma yeni ufuklar açabilmenin çabasında olmaktan çok mevcut çipleri üzerindeki transistör sayısını arttırmak ile yetiniyorlar. Devamlı bir şekilde çeşitli MHz’lerde pentiumların çıkıyor olması, 500$’lık bir fiyatla GeForce3 alma düşüncesi ise bunun çok özel bir göstergesidir. En basit olarak Pentium3 ve de uygun anakartı olan bir tane kullanıcının Pentium4 upgrade’i sebebi ile anakartını ve de kasasını değiştirmek mecburiyetinde kalması fazlası ile gülünçtür. Olayı somutlaştırmak amacı ile küçük bir örnek daha vermek istemekteyim. Nokia 3310 modeli diye 3210 modelinden döndürme bir telefon ortaya çıktı. Bütün herkeste bu modeli aldı. Üstünden birkaç ay geçmedi ve de 3330 modeli çıktı. Neymiş efendim o modelin Wap’ı varmış. Çok güzel de, 3 ay öncesinde Wap özelliğini koyamıyorlar mıydı o çıkan telefona? İşte bu şekilde çıkarcı zihniyet artık her yerde ve de her şeyde mevcut. Aklıma şu anda gelmiş olan bir örnek daha var DirectX8. DirectX8’i kurmuş olanların eski oyunları ne duruma geldi acaba? Microsoft şirketi her sürümünde eskiye uyumu ne kadar da kolay  bir şekilde unutabiliyor. Maksat tam olarak ne? Biz Hemen o GeForce3’leri mi alalım. Fullscreen o oynuyor olduğumuz oyunlar 3 kare daha da hızlı aksın bir de noktalar belirginleşsin de adamın çenesinde bulunan teri görebilelim.

Buradan asıl konum olarak başladığım oyunlara geçince durumun yine pekte farklı olmadığını görmekteyim. Artık oyunlarda bulunan sürükleyicilikte unutulmaya yüz tuttu diyebiliriz. Sıkı refleksler ile birlikte mücadele ve de oyunların ruhu kaybolup gitti. Artık NBA için lisanslar alınıyor, oyunların müziklerini bile pek çok ünlü şarkıcılar söylemekteler, araba yarışları için sürücüler ile çeşitli imzalar atılıyor. Bunları parası olanlar zaten yapabilir. İlerisine gitmeye ya hiç bir şekilde cesaretleri yok, ya da artık bu saatten sonra bunların bir değeri yok. Genel olarak bakacak olur isek yeni nesil oyuncuların Counter Strike oyunlarından başka bir külte sahip olmamalarına endişe ile bakmaktayım.

Konunun sapmış olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Çünkü anlattıklarım aslında çok büyük bir bütünlük arz ediyor. Telif yasasının olumlu olan yönleri konuşulup duruyor. Benim lafım ise sadece onlara.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

18 Ekim 2015 Pazar

Orjinal Olan Oyunlar




“Telif Hakkı” isimli uygulama ile birlikte gündeme gelmekte olan konular. Toplumdaki yozlaşma ve de bunun bilgisayar sektöründeki etkileri ile yeni yasanın masaya yatırılmış olduğu geniş perspektifli uzun bir makale. Çevresinde olup bitmekte olanları farklı gözlerle incelemeyi seven okuyucular için çok karanlık ütopyalar!

Telif Hakkı İle Bilgisayar Sektörü

Son zamanlar içerisinde gündemi oluşturmakta olan bir konu var. Orijinal ve de lisanslı oyun dağıtımı artık son derece ciddiye alınıyormuş. Bu konu da yeni yasa tasarısı ile beraber hukuki olarak da bu ciddiyetini kanıtlar bir nitelikte gündemdeki yerini almakta. Lafın Türkçe’si ise kopya oyunları bulmak bundan sonra eskisi kadar kolay olmayacak. Çünkü artık bir telif yasası mevcut. Bu yasa aslında pek çok yorumu da getirmeyi başardı. Benim amacım geniş bir perspektiften başlayıp bu yasanın artı ve de eksilerini incelemek olacaktır. Bunu da yapar iken izlenimlerimi bir bilgisayar oyuncusu olarak sizler ile paylaşacağım.

Çeşitlilik Bir Renk Getirebilir

Windows’un plansız bir şekilde ve  de hiç hesapta yokken bu denli genişlemesinin sayesinde pc’ler çok yaygın bir  hale geldi. Plansız ve de hesapsız dedim çünkü normal bir şekilde hiç kimse bu kadar geniş bir kitleye bu kadar kısa bir süre içerisinde egemen olamaz. Yani Windows işletim sistemi de olur, AmigaOS işletim sistemi de olur, BeOS işletim sistemi de olur, MacOS işletim sistemi de olur, Linux işletim sistemi de olur. Bunların hepsi birer işletim sistemidir. Ancak bir akıl küpü olduğu iddia edilmekte olan Bill Gates’in işportacı zihniyeti ve de kurnaz stratejilerinin sayesinde bugün pek çok insan Windows işletim sistemini kullanılmaya mahkum bırakılmış bir durumda. Ne yazık ki öteki alternatiflerin hiç bir şekilde farkında bile olamadan.

Konuya yeniden dönecek olursak Windows işletim sisteminin altında çalışmakta olan bu PC oyunların dağıtımı artık çok daha sıkı önlemler ile gerçekleşecek. Bundan elbette ki oyun firmaları ve de bu işten ekmeğini kazanmakta olan insanlar kazançlı olarak çıkacaklar. Bu da olması gereken ve de işin benim saygı duymakta olduğum kısmı. Fakat bu telif yasasını bazı bölümler dev aynasında göstermekteler. Benim bakışım ise tam olarak bu aynaya olacak.

Bize Sunulmakta Olan(sundurulan) Değerler

Bilgisayar kullanıcıları ve de bu yola gönül vermiş olan insanlar bana göre toplumda kendini ifade edebilmeyi başaran nitelikli insanlardan oluşmaktadır. Genç ve de üretken bir bölümdür. Nedendir bilinmiyor bu kesimin niteliği medya ve de basılı yayın aracılığı ile sunulan değerle tekdüzeleştirilmeye çalışılıyor. Bugün hepimizin bilinçaltına sokulmaya çalışılmakta olan televoleler, Tarkan'ın klonları, şaşalı etilerin barları, gece kulüpleri, jip'e sahip zengin çocuk ve de manken kadar ince kızların birliktelikleri, yaratıcılıktan uzak bir medya, özelliksiz gazete yazarları, provokatör olan spor yorumcuları bunların sonucudur.

Kısır Döngü Olan Teknoloji

İşte telif yasasına tam olarak geçmeden hemen önce bilgisayar sektörünün de bu yozlaşma zincirinin bir halkası olma yolunda ilerlediğini üzülerek gün be gün izlemeye devam ediyorum. Bilgisayar Dünyası Amiga’nın da çöküşü ile birlikte bütün rengini yitirmiş bir durumdadırlar. Her an yeni ürünler kısa sürede piyasaya sürülmekte. Ne güzel teknoloji çok fazla ilerliyor. Aslında bir hile ve de düzen mevcut. İnsanlar ya bunu göremiyor ya da hiç bir şekilde görmek istemiyorlar. Başta intel de olmak üzere pek çok firma yeni ufuklar açabilmenin çabasında olmaktan çok mevcut çipleri üzerindeki transistör sayısını arttırmak ile yetiniyorlar. Devamlı bir şekilde çeşitli MHz’lerde pentiumların çıkıyor olması, 500$’lık bir fiyatla GeForce3 alma düşüncesi ise bunun çok özel bir göstergesidir. En basit olarak Pentium3 ve de uygun anakartı olan bir tane kullanıcının Pentium4 upgrade’i sebebi ile anakartını ve de kasasını değiştirmek mecburiyetinde kalması fazlası ile gülünçtür. Olayı somutlaştırmak amacı ile küçük bir örnek daha vermek istemekteyim. Nokia 3310 modeli diye 3210 modelinden döndürme bir telefon ortaya çıktı. Bütün herkeste bu modeli aldı. Üstünden birkaç ay geçmedi ve de 3330 modeli çıktı. Neymiş efendim o modelin Wap’ı varmış. Çok güzel de, 3 ay öncesinde Wap özelliğini koyamıyorlar mıydı o çıkan telefona? İşte bu şekilde çıkarcı zihniyet artık her yerde ve de her şeyde mevcut. Aklıma şu anda gelmiş olan bir örnek daha var DirectX8. DirectX8’i kurmuş olanların eski oyunları ne duruma geldi acaba? Microsoft şirketi her sürümünde eskiye uyumu ne kadar da kolay  bir şekilde unutabiliyor. Maksat tam olarak ne? Biz Hemen o GeForce3’leri mi alalım. Fullscreen o oynuyor olduğumuz oyunlar 3 kare daha da hızlı aksın bir de noktalar belirginleşsin de adamın çenesinde bulunan teri görebilelim.

Buradan asıl konum olarak başladığım oyunlara geçince durumun yine pekte farklı olmadığını görmekteyim. Artık oyunlarda bulunan sürükleyicilikte unutulmaya yüz tuttu diyebiliriz. Sıkı refleksler ile birlikte mücadele ve de oyunların ruhu kaybolup gitti. Artık NBA için lisanslar alınıyor, oyunların müziklerini bile pek çok ünlü şarkıcılar söylemekteler, araba yarışları için sürücüler ile çeşitli imzalar atılıyor. Bunları parası olanlar zaten yapabilir. İlerisine gitmeye ya hiç bir şekilde cesaretleri yok, ya da artık bu saatten sonra bunların bir değeri yok. Genel olarak bakacak olur isek yeni nesil oyuncuların Counter Strike oyunlarından başka bir külte sahip olmamalarına endişe ile bakmaktayım.

Konunun sapmış olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Çünkü anlattıklarım aslında çok büyük bir bütünlük arz ediyor. Telif yasasının olumlu olan yönleri konuşulup duruyor. Benim lafım ise sadece onlara.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder