inFamous: Second Son (İnceleme)
Çizgi roman okumayı sever misiniz? Ben bayılırım. Çocukluğumun Şövalyenin Düşüşüve Superman'in Ölümü'yle geçtiğini düşünecek olursak, kökleri çok derine inen bir tutku bu bendeki. Ve çizgi roman seven çoğu insan gibi, özellikle de süper güçlere sahip kahramanların hikâyeleri, ilgi alanımda ciddi bir yer kaplıyor. Haliyle inFamous, çizgi roman havası veren ara sahneleri, süper güçlere sahip kahramanları ve keskin bir ahlak çizgisiyle bana bir çok sözde "süper kahraman" oyunundan çok daha büyük keyif vermiştir hep. Daha Sucker Punch inFamous: Second Son'ın PlayStation 4'e özel ilk oyunlardan biri olduğunu duyurduğunda, incelemesini bizzat yapmaya göz dikmiştim bile...
inFamous: Second Son, Cole MacGrath'ın mirasına çok da dokunmadan yeni bir kahraman, yeni güçler ve bambaşka bir şehirle atılıyor maceraya:Yeni Marais şehrindeki olayların üzerinden 7 yıl geçmiştir. Cole, yaptıklarından tamamen bağımsız olarakDepartment of Unified Protection (DUP) adlı devlet organizasyonu tarafından bir suçlu ilan edilmiş ve çeşitli "güçlere" sahip Conduit'ler "biyo-terrörist" olarak adlandırılmaya başlanmıştır. DUP, yakaladığı tüm Conduit'leri hapse atmakta ya da öldürmektedir. Böyle bir karmaşanın ortasında, Seattle'ın az dışındaki bir kasabada sakin bir hayat yaşayan, Amerikan yerlisi bir sokak sanatçısı olan Delsin Rowe oyunun ana karakteri rolünü sırtına geçiriveriyor. 24 yaşında, hayatı henüz ciddiye almaya başlamamış bir genç olarak, Cole'dan bir hayli farklı bir portre çiziyor Delsin. Ama Delsin'in bu lakayıt halleri, eğlenceye odaklı yaşam şekli, 3 adet Conduit taşıyan bir DUP aracının tam önünde kaza yapmasıyla tamamen değişiyor. Aracın içerisindeki Hank adlı bir mahkumun gücünü almasıyla kendisinin de bir Conduit olduğunu farkeden Delsin, bu noktadan sonra ya büyük bir kahraman ya da tarihin -The Beast'ten sonra- görmüş olduğu en yıkıcı güç olma yolundaki ilk adımlarını atıyor.
Delsin'in oyunun başında edindiği bu ilk güç oldukça ilginç aslında: Duman manipülasyonu. Bu özel güç sayesinde ellerinden kül ve duman atarak düşmanları yakmak, sersemletmek ve bizzat küle dönüşerek normalde ulaşamadığımız noktalara ulaşmak gibi çeşitli nitelikler kazanıyor kahramanımız. Ha ama böyle büyük ve yaratıcı bir güç, beraberinde büyük bir sorumluluk da getiriyor mu? E haliyle... DUP gibi biyo-terröristlere karşı çok sert bir tutum gösteren organizasyonun, kaza yapan aracı aramaya gelmesi çok da uzun sürmüyor tabii. Hank'i ararken karşılarında hem Hank'i, hem de güçlerini yeni kazanmış olan Delsin'i bulan DUP sayesinde işler içinden çıkılmaz bir hale geliyor. DUP organizasyonunun en yetkili ismi olan Augustine Brooke'un, kaçmaya çalışan suçluları bizzat toplamaya gelmiş olması ve kendi Beton manipülasyonu gücüyle Delsin ve sevdiklerinin canını yakmış olması ana karakterimizin ihtiyacı olan motivasyonu da fazlasıyla veriyor.
Ve böylece oyundaki ikinci başrolümüzle tanışıyoruz: Seattle. Mütamediyen yağmurun eşlik ettiği şehir, önceki oyunlarda da olduğu gibi çeşitli bölgelere ayrılmış. Şehre ilk ayak bastığımızda bütün bölgeler ağır bir DUP kontrolü altında, ancak her türlü işlerine sürekli çomak sokarak bölge üzerindeki kontrollerini sekteye uğratayabiliyoruz tabii ki. Bölgedeki uyuşturucu çetelerini çökertmek, gizli kameraları yoketmek, DUP üslerini ve verici kulelerini yıkmak düşmanlarımızın bölge üzerindeki demir yumruğunu gevşeten etkinliklerden sadece birkaçı. Bir bölgedeki DUP kontrolü %30'un altına düştüğündeyse açık açık gidip, düşman propagandası yapan reklam panolarının üzerine kendi sembolümüzü resmederek onlara meydan okuyabiliyoruz. Meydan okumamıza helikopterlerle, zırhlı araçlarla ve beton gücüne sahip askerlerle karşılık veren düşmanı geri püskürtmeyi başardığınızdaysa o bölge DUP kontrolünden tamamen kurtulmuş oluyor. Bağımsızlığa kavuşan her bölge çeşitli ödüllerin yanı sıra, hızlı seyahat noktası olarak da kullanılabilmesiyle Seattle'daki gezintilerinizi büyük ölçüde rahatlatıyor.
Bağımsızlığa kavuşmuş olsun ya da olmasın, Seattle kesinlikle Yeni Marais'ten daha canlı ve çok daha güzel gözüküyor. Bunda PlayStation 4'ün kuvvetli mimarisinin katkısı da büyük tabii. Ama Seattle'ı birebir oyuna yansıtma konusunda Sucker Punch'ın emeklerinin de hakkını yememek lazım. Yine önceki inFamous oyunlarından alışık olduğunuz üzere o an ilerlediğiniz Karma yolunun şehir sakinleri üzerindeki etkisini net bir şekilde görmek mümkün. Eğer gerçek bir kahraman gibi halkı savunuyor, yaralanan olduysa güçlerinizi kullanarak iyileştiriyor ve ahlaki açıdan doğru seçimleri yapıyorsanız ilk başta sizi bir "ucube" gibi gören halk, zamanla sizi bağrına basmaya başlıyor. Yolda sizi gördüğünde fotoğrafınızı çekenler, alkışlayanlar falan derken hakikaten havaya girmeye başlıyorsunuz bir süre sonra. Ama sivil kayıpları takmadan etrafta terör estiriyorsanız, hatta DUP veya vatandaş ayırmaksızın katliam yapıyorsanız o zaman sizi gören arkasına bile bakmadan kaçmaya başlıyor. Ben ilk turumu baştan sona "iyi çocuk" olarak yaptım ve açıkçası oyunun sonlarında Delsin'in en karanlık anlarında halkın "Aslansın Delsin!", "Yanındayız Rowe!" diye bağırarak, bana saldıran DUP askerlerine kafa göz girişmelerini büyük bir keyifle izledim. Hoş, bu anlattıklarım seri için çok yeni bir şey değil, benzer sahnelere inFamous 2'de de rastlamak mümkündü. Yine de yaptığınız seçimlerin etrafınızdakilere bu şekilde yansıdığını görmek benim açımdan büyük bir artı.
Bunun yanında Karma sisteminin etki ettiği bir diğer nokta Delsin'in yetenek ağacı. "Kötü olduğum için kırmızı/İyi olduğum için beyaz-mavi elektrik atıyorum ben!"den öte, hangi değişik yetenekleri alacağınızı belirleyen bu sistem gayet güzel işliyor. Özellikle mesela Neon manipülasyonu güçlerinizi kullanırken düşmanları vurduğunuz yere göre karma alıyor olmanız şahane olmuş. Direk düşmanı alnının çatından vurup öldürmeye yönelik hareketleriniz kötü karma almanıza sebep olurken, ayaklarına saldırıp etkisiz hale getirdikleriniz ise iyi karma havuzunuza etki ediyor. Yine benzer şekilde kötü çocuk olmaya karar verdiğinizde açılan yetenekler hep daha agresif, daha ofansif; iyilik emsali olduğunuzda açılan yetenekler ise yine aynı oranda etkili ama düşmanları şaşırtıp sersemletme odaklı oluyor genellikle. Ek olarak karma durumunuza göre değişen en güçlü yetenekleriniz var ki, bunlardan ilkini oyunun tanıtım videolarında bol bol görmüştük zaten: Orbital Bomb. Delzin duman formunda yukarıya sıçrayıp daha sonra bütün gücüyle yere inerek etraftaki her şeyi tek seferde haşat ediyor. Bu Duman manipülasyonunun iyi tarafa ait yeteneği, her güç ve karma türü için ayrıca olan bu Karma Bombalarının kalanlarını keşfetmeyi size bırakıyorum.
Bunun yanında Karma sisteminin etki ettiği bir diğer nokta Delsin'in yetenek ağacı. "Kötü olduğum için kırmızı/İyi olduğum için beyaz-mavi elektrik atıyorum ben!"den öte, hangi değişik yetenekleri alacağınızı belirleyen bu sistem gayet güzel işliyor. Özellikle mesela Neon manipülasyonu güçlerinizi kullanırken düşmanları vurduğunuz yere göre karma alıyor olmanız şahane olmuş. Direk düşmanı alnının çatından vurup öldürmeye yönelik hareketleriniz kötü karma almanıza sebep olurken, ayaklarına saldırıp etkisiz hale getirdikleriniz ise iyi karma havuzunuza etki ediyor. Yine benzer şekilde kötü çocuk olmaya karar verdiğinizde açılan yetenekler hep daha agresif, daha ofansif; iyilik emsali olduğunuzda açılan yetenekler ise yine aynı oranda etkili ama düşmanları şaşırtıp sersemletme odaklı oluyor genellikle. Ek olarak karma durumunuza göre değişen en güçlü yetenekleriniz var ki, bunlardan ilkini oyunun tanıtım videolarında bol bol görmüştük zaten: Orbital Bomb. Delzin duman formunda yukarıya sıçrayıp daha sonra bütün gücüyle yere inerek etraftaki her şeyi tek seferde haşat ediyor. Bu Duman manipülasyonunun iyi tarafa ait yeteneği, her güç ve karma türü için ayrıca olan bu Karma Bombalarının kalanlarını keşfetmeyi size bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder